10 Mayıs 2014 Cumartesi

Benim Hüzünlü Orospularım | Gabriel Garcia Marquez


Kitap: Benim Hüzünlü Orospularım
Özgün Adı:
Memoria de mis putas tristes
Yazar:
Gabriel Garcia Marquez
Yayıncı:
Can Yayıncılık
Sayfa Sayısı:
94

Son yüzyılın en iyi romanı diye adlandırılıyor bu kitap. Elime alıp okumaya başladığım gün ölüm haberi gelmişti kolombiyalı yazarın. Bu durumun tamamen tesadüf olması ise benim için gerçekten ilginçti. 

Kitabı gün içerisinde bitirdim. Bir çırpıda biten kitaplardan biriydi yine. Aşkı, yaşlı bir adamın gözünden öyle güzel anlatmış ki yazar, bana göre çoğu kişi kime aşık olduğunu unutmuş bile. Kendine 90 yaş hediyesi olarak bakire bir kız hediye etmek istiyor. Sonunda fakirliğinden yararlanılarak getirilen 14 yaşında olan kıza aşkını okuyoruz. Onunla hiç birlikte olmuyor ancak ben 90 yaşında olan adamın her düşüncesinden, her satırda tiksindim. 

İstedikleri kadar edebiyat parçalasınlar, istedikleri kadar edebiyat eleştirmenleri yere göğe sığdıramasınlar. Benim için hiçte etik olmayan bir durumu ayıla bayıla okumam gibi bir durum olamaz! 

Garcia'nın yazdığı son roman olması nedeni ile kitabın kendi ruh halini yansıttığını düşünmekteyim. Belki de bu yüzden bu kadar insanlara dokundu, bu kadar gerçekçiydi tüm anlatılanlar. Kimse kusura bakmasın 90 yaşında olan bir adamın, 14 yaşında olan kıza hissettiklerini hayali bir edebi karakter bile olsa kabul edemem. O kadar entelektüel değilim!

1982 Nobel Edebiyat Ödülü’nü de almış olan Gabriel Garcia Marquez’in, yaşayan en büyük dünya yazarlarından biri olduğunu herkes biliyor. Yazdığı son romanı Benim Hüzünlü Orospularım’la yine dünya kitap dünyasının doruğuna oturdu. Yazar, bu kez, doksanını bulmuş çok yaşlı bir gazete köşe yazarının ağzından müthiş bir aşk serüvenini dile getiriyor. Son yılların en güzel aşk romanlarından biri. Büyülü Gerçekçilik akımının yaratıcısı bu büyük ustadan büyüleyici bir roman daha. Kolombiyalı yazar, bu kitapta 90 yaşındaki bir adamla 14 yaşında bir yeniyetmenin ilişkisini anlatıyor...  "Doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeniyetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim. Aklıma Rosa Cabarcas geldi, hani şu gizli genelevinde eline bir yenilik geçtiğinde hatırlı müşterilerine haber veren kadın. Daha önce öyle şeylere ya da onun baştan çıkarıcı müstehcen önerilerinin hiçbirine asla kapılmamıştım ama benim ilke sahibi biri olduğuma hiç inanmazdı o. Ahlâk da bir zaman sorunudur, derdi, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle, görürsün bak...

0 yorum :

Yorum Gönder